Gelişim Psikolojine Giriş Konu Anlatımı I Psikolojide Ekoller
Psikoloji Nedir ?
Organizmaların davranışlarını inceleyen pozitif bilime “psikoloji” adı verilir. Psikoloji, daha önce felsefenin bir alanıydı. 1879 yılında Almanya’da ilk kez Wilhelm Wundt’ın deneysel laboratuvar kurmasıyla psikoloji de bir bilim hâline geldi.
- Psikolojinin işlevleri şu şekilde sıralanabilir;
- İnsan ve hayvan davranışlarını anlamak ve tanımak
- Bu davranışların doğasını açıklamak
- Davranışlarla ilgili tahminlerde bulunmak
- Davranışı kontrol altında tutmak
Psikolojide Ekoller
1-Yapısalcılık: Strüktüralizm olarak da bilinir. Öncüsü; Almanya’da ilk kez deneysel laboratuvar kuran Wilhelm Wundt’tır. Yapısalcılar;
- Zihnin yapılarını ya da zihnin ögelerini incelediler.
- Yapısalcılara göre bilinç basit ögelerden oluşmaktaydı ve bu bilinç ögelerinin ayrıştırılarak incelenmesi gerekiyordu.
- Zihnin ne olduğunu tanımlamak için çalışmalar yaptılar.
- Bilinç ve bilinç süreçlerine odaklandılar.
- İçebakış yöntemini kullandılar.
2- İşlevselcilik: Fonksiyonelizm olarak da bilinir. Öncüleri William James ve John Dewey’dir. İşlevselciler;
- Zihnin ne olduğunu bilmenin fayda sağlamayacağını, incelenmesi gereken şeyin zihnin ne işe yaradığı olgusunu savundular.
- Zihnin fonksiyonunun insanın çevreye uyumu sağlamak olduğunu iddia ettiler.
- İçebakış ve gözlem yöntemini kullandılar.
3- Olgunlaşma Kuramı: Öncüsü Arnold Gessell’dir. Bu kuramda şunlar savunulmuştur;
- İnsan davranışını belirleyen emel faktör kalıtımdır. İnsanların nasıl düşündüğü, hissettiği, bireysel farklılıkları kalıtıma bağlıdır.
- Gessell, ilk gelişim norm tablosunu ortaya koydu ve olgunlaşma kavramını ilk kez burada kullandı.
4- Davranışçılık: Bihevyorizm olarak da bilinir. Öncüleri; John Watson, Ivan Petrovich Pavlov, Guthd, Hull Thorndike ve Skiiner’dır. Davranışcılıkta şunlar savunuldu;
- Yapısalcılık yetersiz bulundu. Sezgiler, duyular ve düşünceler gözlemlenemeyeceğinden içebakış tekniği reddedildi ve psikolojinin sadece gözlenebilir davranışları incelemesi gerektiği savunuldu.
- Psikolojinin adının davranış bilimi olarak değişmesini talep ettiler.
- Tabula Rasa’yı temel ilke olarak benimsediler.
- Genel olarak deney ve gözlem yöntemlerini kullandılar.
5- Psikodinamik Kuram: Psikoanalitik kuram olarak da bilinir. Sigmund Freud, Erikson Adler, Jung Honney, Sullivian, A.Freud gibi isimler öncülük etmiştir.
- Freud’a göre sadece gözlenebilir durumları incelemek insan davranışlarını tanımlamak için yeterli olmazdı. Ona göre psikolojik olayları yönlendiren esas etken bilinç dışıydı.
- Hipnoz, telkin, rüya analizi ve serbest çağrışım gibi yöntemleri kullandılar.
6- Gestalt Kuramı: Bütüncül kuramı olarak da bilinir. Kurt Koffka, Max Wertheimer, Kurt Levin, Wolfgang Köhler gibi isimler öncülük etmiştir. Bu kuramda;
- İnsan zihninin her zaman tam olmak istediğini savundular.
- Bütün parçaların toplamından her zaman daha fazla, daha anlamlı ve daha değerli olduğunu iddia ettiler.
- Bütün inceleme anlayışına sahiplerdi.
- Daha çok algı çalışmalarıyla ön plana çıktılar.
7- Hümanizm Kuramı: Çoğu kaynakta İnsancıl kuram veya fenomen kuramı olarak diye de geçer. Maslow ve Rager öncülük etmiştir. Bu kuramda;
- İnsan değerlidir, biriciktir ve özeldir görüşü savunuldu.
- Anlama, dinleme, empati gibi yöntemleri kullandılar.
8- Bilişsel Kuram: Diğer adı cognitif kuram olarak geçer. Jean Piaget, Lev Vygotsky, J.Bruner gibi isimler öncülük etti. Cognitif kuramda;
- İnsanlık bilişsel yönlerine ağırlık verildi.
- U – Organizma – T ilişkisi temele alındı.
- Öğrenme sürecinde organizmaların daima aktif olduğu savunuldu.
9- Ekolojik Kuram: Bu kurama Urie Bronfebrenner öncülük etti. Bronfebrenner bu kuramda;
- Bir çocuğun eğitiminin tüm toplumun görevi olduğunu savundu.
- Bronfebrenner, çevresel sistemin bireyin gelişimini etkilediğini savundu. Bu çevresel sistemleri “mikrosistem, mezosistem, egzosistem, makrosistem, kronosistem” olarak sıraladı.
10- Etolojik Kuram: Komad Lorenz öncülük etti. Bu kuramda; insan gelişiminin biyolojik temellere dayandığı ve evrimsel bakıştan etkilendiği savunuldu.
11- Biyolojik Kuram: Adolf Mayer’in öncülük ettiği bu kuramda; insan gelişimini etkileyen en büyük temel faktörün hormonlar olduğu ortaya kondu.
12- Nörobiyolojik Kuram: Nörofizyolojik kuram olarak da bilinir ve bu kurama Donald Olding Hebb öncülük etmiştir. Bu kuramda;
- Beynin işleyiş yapısının analiz edilmesi hâlinde insan davranışlarına yön verebileceği
- Çevresel değişikliklerin vücuttaki nörokimyasal olayları tetikleyerek davranışları değiştirebileceği görüşü savunulmuştur.
13- Kültürlerarası Yaklaşım: Bu yaklaşımda sosyal yapıların, toplumsal özelliklerin ve her toplumun benimsediği kültürün bireyin gelişiminde rol aldığı savunuldu.
14- Eklektik Kuram: Bu kuramda; mükemmel kuramın olmadığı, her kuramın olumlu ve olumsuz yönlerinin olabileceği savunuldu. Eklettik kurama göre, her kuramın iyi yönleri alındığında insan gelişimi konusunda daha doğru analizler yapılabilirdi.