100 yaşında hayatını kaybetti! Günlüğünü bulan torunları yazılanları okudu, şoke oldu
Bu haber 08 Eylül 2022 - 14:35 'de eklendi ve 218 views kez görüntülendi.
-
-
100 yaşında hayatını kaybetti! Günlüğünü bulan torunları yazılanları okudu, şoke oldu… 100 yaşında hayatını kaybetti! Günlükte yazanlar eşine olan aşkını ortaya çıkardı… Samsun’da geçen yıl 100 yaşında hayatını kaybeden İdris Öztürk’ün torunu tarafından bulunan günlükte, 70 yılı aşkın süre evli kaldığı eşi Mürvet Öztürk’e büyük aşkını anlatan satırlar okuyanları duygulandırdı.
Haberin devamı için resime tıklayın
-
-
Samsun Bafra ilçesi Kolay Mahallesi’nde 3 çocuk babası olan ve 7 torunu bulunan İdris Öztürk, 2015 yılında, eşi Mürvet Öztürk’ü 88 yaşındayken kaybetti. İdris Öztürk de geçen yıl 100 yaşında hayatını kaybetti. İdris Öztürk’ün 7 Aralık 2015’e kadar tuttuğu günlüğünü torunu Servet Yayla buldu. Ramazan Bayramı’nda dedesinin boş evine giden ve bir sandığın üzerinde günlüğü bulan Yayla, dedesinin anneannesine yönelik satırlarını okurken duygulu anlar yaşadı. Servet Yayla, daha sonra günlüğü annesi İclal Yayla’ya verdi. İclal Yayla da günlükte babasının annesine olan büyük aşkını görünce gözyaşlarına hakim olamadı.
devamini görmek ve okumak için resmin üzerine tikla
-
-
Dedesi ve anneannesinin zorlu geçen hayat hikayeleriyle ilgili konuşan Servet Yayla, şunları anlattı: “Dedem henüz askerden yeni geldiği zamanlarda teyzesinin kızı Mürvet’i kaçırarak evlenmişler. 70 yılı aşkın süre bir yastığa baş koydular. 3 çocukları, 7 torunları, 7 de torunlarının çocukları oldu. Ömürlerinin büyük kısmını Kolay Mahallesi’nde geçirdiler. 1 asırlık, 2 ömre sığan, yokluk içinde geçen yıllarda yaşanan sıkıntılara rağmen birbirlerinden hiç vazgeçmemişler. Hayattalarken o yılları biz torunlarına hep anlatırlardı. Dile kolay; 2 Dünya Savaşı gördüler. Onların dönemlerinde köylerde elektrik yoktu. Sabah ezanı ile uyanıyorlar, gündüz tarlada, gece olunca da gaz lambası ışığında, ip başına ücret alarak tütün diziyorlardı. Zor günler geçirmişler. Şehir merkezine ulaşmak için at arabası ile saatlerce yol katetmeleri gerekiyordu. Daha sonra biri annem İclal Yayla olmak üzere dedemin 3 çocuğu oldu. Onlar da bu yoksulluktan paylarını almış, gençlik yıllarına kadar annelerinin onardığı yamalı elbiselerini giyerlermiş. Aradan geçen yıllar birçok şeyi değiştirse de, değişmeyen en güzel şey İdris dedemin Mürvet anneanneme olan aşkıydı. Hâlâ ilk günkü kadar taze ve güçlüydü.
devamini görmek ve okumak için resmin üzerine tikla
-
-
Dedesinin anneannesini çok sevdiğini ifade eden Yayla, “Önce Mürvet anneannem amansız bir hastalığa kurban gitti. Aradan 1 yıl geçmişti ki, dedem de kurtuluşu olmayan başka bir hastalığa yakalandı. Dayılarım ve annem, dedem için ellerinden ne geliyorsa yaptılar. İstanbul ve Samsun’da birçok hastane dolandılar hep birlikte. Ne yaptılarsa olmuyordu. Sanki dedemin de iyileşmek gibi bir niyeti yoktu. Belki de onu tek mutlu eden şey, anneanneme kavuşacak olmasıydı. Öyle de oldu. Anneannemin ölümünün üzerinden 2 yıl geçmiş ve 100 yıllık bir ömür defteri kapanmıştı. Bayram günlerinde dolup taşan dedemin köyde yaptıkları ev artık boştu. Her ikisinin yokluğunda geçen ilk Ramazan Bayramı sabahında, dedemin odasındaki sandığın üzerinde bir defter buldum.Hastalıkların pençesinde geçen o günleri, birbirlerine olan aşklarını ve hatta çok sevdiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dair not bile vardı içinde. Sonra onu anneme verdim. Annem o defteri okumaya başlayınca gözyaşlarını tutamadı. Dedem en son 7 Aralık 2015 tarihinde günlüğüne son kelimeleri yazmış. Ondan sonrasını yazmamış. O tarihten sonra da hastalandı ve pankreas kanseri oldu. Ardından da anneannemin ölümünden 2 yıl sonra da dedemi pankreas kanserinden kaybettik” diye konuştu
devamini görmek ve okumak için resmin üzerine tikla
-
-
DÜNYAM GÖÇTÜ’ İdris Öztürk’ün günlüğüne yazdığı notlardan bazıları şöyle: 13.01.2012: Hava açık. Geçtik hastaneye. Anjiyoya şimdilik ihtiyaç görülmedi. İlaçları kullanacağız. Tekrar Osmaniye’ye geldik. 3 gündür çok başım ağrıyor. Koluma alet takıldı tansiyon için. 22.01.2012 Pazar: Bugün küçük Mürvet’in evine Kuran okutmak için gittiler. Evde yalnızım. Hava açık. Rahatsızım. Muhsin, Sefa, Kemal, İclal telefon açtılar. Bu gece 11’de göğüs hastanesine götürdü Metin. Rahatdım. 01’de döndük. İyiyim. Yeni ilaç verdiler ek olarak. Hayat çok tatlı şey kullanmasını bilene. 27.01.2012 Cuma: Kar yağıyor. Namazı Şehzade’de kıldık. Gece gündüz devam etti (Kar yağışından bahsediyor). Namazda bacaklarım titriyor. Zor duruyorum. 28.01.2012 Cumartesi: Faruk vefat etti. Dernekten köye uğurladık. 11.03.2012 Pazartesi: Halkalı, Çapa, Siyami Ersek, Cerrahpaşa, memuru Halkalı’da